CHP'li Bak TÜİK'İN Ekim Ayı Enflasyon Verilerine Tepki Gösterdi "Halkı Kandırmaya Son Verin!"
CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak, TÜİK'in Ekim enflasyonunu eleştirdi: "Gerçek enflasyon çok daha yüksek. Halkı kandırmaya son verin!"
Trabzon CHP İl Başkanı Mustafa Bak, TÜİK'in açıkladığı Ekim ayı enflasyon rakamlarına sert bir dille tepki gösterdi. Bak, "Açıklanan %32,87'lik TÜFE artışının gerçeği yansıtmadığını, gerçek enflasyonun bunun en az iki katı olduğunu" iddia etti.
TÜİK'in Ekim ayı enflasyon verileri, siyasilerden yoğun tepki toplamaya devam ediyor. CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak, enflasyon açıklamasını "AKP'nin yalan ve algı yönetimi" olarak nitelendirdi.
Yaptığı açıklamada, TÜİK enflasyon verilerinin iktidarı üzmemek için manipüle edildiğini öne süren Bak, "Halkımız derin bir yoksulluk ve çaresizlik içinde. Devletin resmi kurumu bile asgari ücretlinin alım gücünün 15 bin liranın altına düştüğünü söylüyor" ifadelerini kullandı.
"Halk Çay İçemez, Simit Alamaz Hale Geldi"
Mustafa Bak, vatandaşın günlük yaşamında yaşadığı zorluklara dikkat çekti. "Yıllar önce çay-simit hesabı yapanlar, bugün halkın çay içemez, simit alamaz hale gelmesine sebep oldu" diyen Bak, ev geçindirmenin, fatura ödemenin ve çocuk okutmanın artık bir kabusa dönüştüğünü vurguladı.
Maaşların hızla eridiğini, resmi zamların hayat pahalılığı karşısında devede kulak kaldığını belirten CHP Trabzon İl Başkanı, kira ve faturaların vatandaşı canından bezdirdiğini söyledi. Bak, "İşçisi, memuru, emeklisi ve esnafıyla halkımız tamamen sahipsiz bırakılmıştır" şeklinde konuştu.
"Çözüm Yalancı Rakamlarda Değil, Akılcı Ekonomide"
Hükümet yetkililerinin grafikler ve rakamlarla oyalanmak yerine halkın gerçek yaşamını görmesi gerektiğinin altını çizen Bak, "Bu tablo artık ekonomik bir sorun değil, siyasi bir krizdir" değerlendirmesinde bulundu.
İktidarın, CHP'li belediyelere operasyonla günü kurtarmaya çalıştığını iddia eden Bak, sözlerini şöyle tamamladı: "Enflasyonu gerçekten düşürmek istiyorlarsa, yalancı TÜİK rakamlarıyla değil; akılcı ekonomi politikaları, liyakatli kadrolar ve üretimi artırıcı adımlarla mücadele etmek zorundalar. Artık söz yetmez, çözüm ve adalet zamanı!"