Atatürkçü Düşünce Derneği Trabzon Şubesi'nden İhracı İstenen Teğmenlere Destek

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Trabzon Şubesi 30 Ağustos 2024 tarihinde yapılan Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrasında diplomalarını alıp tören alanı dışında toplanan ve Harbiye geleneği olarak kılıçlarını çekerek “Subay Mezuniyet Andı” içtiği için ihracı istenen teğmenlere destek verdi.

Trabzon Meydan Parkı Atatürk Alanı önünde toplanan Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından basın açıklaması yaptı.Basın açıklamasına çok sayıda ADD üyesi ve Trabzonlu vatandaş katıldı.

Basın açıklamasını yapan Atattürkçü Düşünce Derneği Trabzon Şubesi Başkanı Arif Atalay konuyla ilgili olarak "Teğmenlerimizin hiçbir kötü kasıtları, hiçbir örgütlü girişimleri, hiçbir planları ve art niyetleri yoktu. Sadece harp okulundan mezun olmanın heyecanıyla bir hareket yapıyorlardı.Nasıl liseden, üniversiteden mezun olan gençler “ritüel“ bir gösteri olarak şapkalarını, keplerini havaya fırlatıyorlarsa onlarda bir “ritüel “ olarak kılıçlarını çekip geleneksel yeminlerini yapmışlardır." ifadelerini kullandı.

Teğmenlerin Atatürk’e ve kurucu değerlere bağlılık ifadeleri anayasal güvence altında olması gerekiğini ifade eden Atalay "6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 20. maddesinde düzenlenen TSK’dan ayırma cezası gerektiren haller, sınırlı sayıda belirtilmiş olup Teğmenlerimizin söz konusu davranışlarının sayılan bu haller kapsamında değerlendirilemeyeceği kanun lafzından açıkça anlaşılmaktadır." şenklinde konuştu.

Arif Atalay'ın basın açıklaması şu şekilde;

30 Ağustos 2024 tarihinde yapılan Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrasında diplomalarını alan teğmenlerin tören alanı dışında toplanıp yılların Harbiye geleneği uyarınca kılıçlarını çekerek “Subay Mezuniyet Andı” etmeleri, Laik Cumhuriyete, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine, Türk Milletinin kayıtsız koşulsuz egemenliğine, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılıklarını belirtmeleri ve “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” seslenişini dillendirmeleri önce Cumhurbaşkanı, ardından da Milli Savunma Bakanlığı tarafından disiplin suçu olarak değerlendirilmiş, dönem birincisi Teğmen Ebru Eroğlu, Alay Kıdemlisi Teğmen İzzet Talip Akarsu ile 3 teğmenin daha “TSK’dan ayırma Cezası” talebi ile Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmişlerdir.

Oysa teğmenlerimizin hiçbir kötü kasıtları, hiçbir örgütlü girişimleri, hiçbir planları ve art niyetleri yoktu. Sadece harp okulundan mezun olmanın heyecanıyla bir hareket yapıyorlardı.

Nasıl liseden, üniversiteden mezun olan gençler “ritüel“ bir gösteri olarak şapkalarını, keplerini havaya fırlatıyorlarsa onlarda bir “ritüel “ olarak kılıçlarını çekip geleneksel yeminlerini yapmışlardır.

Yaptıkları yemin, subay mezuniyet andıdır ve 1993 yılından 2023 yılına kadar 30 yıldır yapılmaktadır.

Bu subay mezuniyet andı ”And içeriz ki, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlar keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacak ve şerefimizle öleceğiz” şeklindedir.

Şimdi, yetkililerden şu soruları yanıtlamalarını bekliyoruz;

• *30 yıldır yapılmakta olan bu subay mezuniyet andını niçin ve hangi gerekçe ile kaldırdınız?
• *Hangi nedenle HARP OKULLARINA başlarken yapılan ASKERLİK YEMİNİNİ, mezun olurken tekrar ettiriyorsunuz?
• *2023’ yılına kadar İki kere aynı yemini yaptırmak TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’nin geleneklerinde yaşanmış mıdır?
• *Dünyanın hangi ülkesinin silahlı kuvvetlerinde, bir askere iki kere aynı yemin ettiriliyor?
• *Laik Demokratik Türkiye Cumhuriyetine ve Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılık ne zamandan beri suç sayılmaktadır?

Tarihin Batı Emperyalizmine karşı verilerek zafere ulaştırılan ilk ve tek Ulusal Bağımsızlık Savaşı, Mustafa Kemal Atatürk Başkomutanlığında, kadın, erkek ve çocuk topyekûn Türk Milleti’nin azim ve kararı, TBMM’nin sarsılmaz iradesi, Şanlı Türk Ordusu’nun kahramanlığı ve her rütbedeki Türk Subayının üstün komuta yeteneği ile kazanılmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri Türk Milletinin bağrından kopmuştur ve kuruluşundan itibaren daima Atatürk’e, O’nun İlke ve Devrimlerine ve Cumhuriyet değerlerine bağlı kalmıştır.

Bu bilinç ve sorumlulukla hareket eden Türk Silahlı Kuvvetleri’nin genç subaylarının, mezuniyet coşkusuyla, minnet ve şükranları ile Başkomutanları Büyük Atatürk’e, vatana, millete ve Cumhuriyet değerlerine bağlılıklarını haykırmalarının disiplin suçu sayılması asla kabul edilemez. Böylesi bir karar kamu vicdanını derinden yaralayacak olup, hiç kuşkusuz tarihe kara bir leke olarak geçecektir.

Anayasanın 2. Maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” denilerek Cumhuriyetin nitelikleri sayılmıştır. İfade özgürlüğü de anayasal güvence altındadır. Teğmen evlatlarımızın Atatürk’e ve kurucu değerlere bağlılık ifadeleri de bu bağlamda anayasal güvence altında olması gerekmektedir.

6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 20. maddesinde düzenlenen TSK’dan ayırma cezası gerektiren haller, sınırlı sayıda belirtilmiş olup Teğmenlerimizin söz konusu davranışlarının sayılan bu haller kapsamında değerlendirilemeyeceği kanun lafzından açıkça anlaşılmaktadır.

Onlar, dün, Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Kore’de ve Kıbrıs Harekâtın’ da,  Mustafa Kemal’in askerleriydiler. Bugün de, her türlü terör örgütüne karşı yapılan çatışmalarda, Türk Ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında, her daim olduğu gibi yine Mustafa Kemal’in askerleridir,

Unutmayalım ki, Mustafa Kemali ve Mustafa Kemalin askerlerini yedi düvel bile yenemedi, siz hiç yenemezsiniz, yenemeyeceksiniz.

O nedenle, aziz Türk Milletimizin bağrından çıkmış ve gurur duyduğumuz teğmenlerimiz hakkında, yürütülmekte olan disiplin soruşturması sonucunun hukuka, yasalara, adalete ve vicdana aykırılık teşkil etmeyeceğini ummak istiyoruz.

Atatürkçü Düşünce Derneği, varlık nedeni ve görevi gereği 354 Şubemiz, 57 Temsilciğimiz ve her biri “Mustafa Kemal’in Askeri” olmakla gurur duyan 100 bini aşkın üyemizle sürecin takipçisidir ve teğmenlerimizin yanındadır.

Yapılanları Zulüm Olarak Görüyoruz

Basın açıklamasına katılan İYİ Parti Trabzon İl Başkanı Dr. Muhammet Erkan "Biz bu yapılanları zulüm olarak görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'yle hesaplaşan zihniyetin bir rovanş alma girişimi olarak görüyoruz. Biz Türk askerine düşmanlığı düşmana askerlik olarak ifade ediyoruz. Dolayısıyla teğmenlerimize yapılan bu zulmü asla kabul etmiyoruz. Türk Milleti'yle, Türkiye Cumhuriyeti'yle, Atatürk'le hesaplaşma girişimi olarak görüyoruz. Fakat bu tür girişimlere yüce Türk Milleti'nin gözleri önünde olmaktadır ve ve bunu Türk Milleti'nin hiçbir ferdikabul etmeyeceğini biliyoruz." şfadelerini kullandı.

Ebru Teğmen Hem Harbiye'nin Hem Kadınların Gururudur

Basın açıklamasında Ebru Teğmen hem Türk Ordusu'nun hem de Türk Kadını'nın gururudur yazılı pankartla katılan Hülya Güneş Kalfa ise "Hem Harbiye'nin hem de kadınların gururudur Ebru Tepmen. Konuyla ilgili herşey başkanımız tarafından basın açıklamasında söyledin ama Ebru Teğmen'in kadın kimliği üzerinde de durmak gerekiyor. Bu Bir kadın başarısıdır aynı zamanda. Kara Kuvvetleri'nin ilk kadın birincisidir Ebru Teğmen. Dolayısıyla belki de geleceğin ilk kadın genel kurmay başkanıdır. ben öyle görüyorum. Dolayısıyla bu kadın başarısını da yedirmek istemeyiz. Bir kadın olarak ve Tüm Türkiye'deki kadınlar olarak Ebru Teğmen'in yanındayız." ifadelerini kullandı.