Ülkemizin gündemi o kadar hızlı değişiyor ki artık ''haberlerde yeni bir şey var mı?'' sorusu tarih oldu; çünkü mutlaka yeni bir şey var ve her seferinde bir öncekinden daha çok şaşırıyoruz. Evet gündem FON dolandırıcılığı...
Zaman ne kadar ilerlerse ilerlesin haberleşme ve iletişimin bu kadar hızlı olduğu dönemde dahi ponzi sistemine para kaptıran insanlar çıkıyor. İşte bizleri de en çok şaşırtan kısım bu, hala nasıl para kaptırıyorsunuz? Aslında işin özünde sanırım insanların değişmeyen ve bu gidişle değişmeyecek olan ''kısa yoldan para kazanma hırsı'' var. Ponzi'ye para kaptıran küçük bütçeli vatandaşlara bu hırs tanımı uyuyor, peki milyon dolarları olanlar nasıl kaptırıyor? Sanırım onlarda da daha çok kazanma hırsı. Öyle ya da böyle, güzel memleketimin alın teriyle parasını kazanıp işinde gücünde olan güzel halkım tüm bu olan bitenleri eskiden hayretle şimdi gülerek takip ediyordur eminim. Fakat herkesin detaylıca haberi olduğu bu FON dolandırıcılığının merak ettiğim en önemli kısımı kimin suçlu olduğu. Paralarını kaptıran mağdurlar mi? Çalışanının ne yaptığını gözetlemeyen banka mı ? Yoksa tüm bunlara engel olamayan devlet mi?
Güzel insanlar! Bu üç soruya bence en net ve berrak olan devletin suçsuz olduğu, en azından parasını kaptıranlar kadar suçu yok. Devlet daha ne yapsın? Devletin tüm kurumları bas bas her mecradan ''dolandırıclık'' için uyarılar yaparken, halkın önüne çıkan bu tip olayların medyada yayınlanmasına destek olurken; imkanları yettiği kadarıyla her türlü dolandırıcılık ihbarına önem verilirken devlet ne yapsın?
Peki çalışanın denetlemeyen malum banka? Evet, suçluluk payı muhakkak vardır. İşin detaylarına inince banka aleyhine bir çok açık mevcut. Bir bankanın, müdüresini her açıdan denetlemek; böyle olaylara mahal vermemek adına sağlıklı adımlar olabilir ama tam anlamıyla suçlu diyemeyiz çünkü hiç bir işlem banka kanalıyla yapılmamış ve neredeyse bütün para alışı banka şubesi dışında gerçekleşmiş. Malum kadının banka hesaplarında bir şişme olmamış, standart bir iç denetimde ortaya çıkması çok zor bir durum olan bu fon skandalında bankayı da tam anlamıyla suçlayamayız.
Eee kim bu suçlu?
Bence bütün kamoyunun da ortak kanısı olan parasını kaptıran SÖZDE mağdurlar. Türkiye'de hangi banka, hangi kurum bu kadar uçuk faiz veriyor? Sizin hiç mi bir bankacı arkadaşınız tanışınız veya bir mali danışmanınız yok, soramadınız mı böyle bir fon olabilir mi diye? Veyahut sizin ayrıcalığınız nedir ki uçuk bir faiz olacak ve siz faydalanacaksınız? Hem faydalanacaksınız hem de milyonlarınıza milyon ekleyip bunun vergisini vermeyeceksiniz. Aldığı brüt maaşın 4/1 vergilere giden bu emekçi halkın önüne bir de mağdur olarak geleceksiniz. Yok öyle bir dünya! Hepiniz bu işin çapraz bir iş olduğunu, normal yollardan alınamayacak bir getiri olduğunu bal gibi biliyordunuz; para hırsınız ve vergi vermeme uyanıklığınız sizi bir kadının eline milyon verip karşılığında resmi evrak diye not kağıtı alıp para bekleme acizliğine düşürdü. Bu işin mağduru kesinlikle siz değilsiniz. Hepinize bir tane soğuk su. Zaten ne demişti mağdurlardan biri ''servetimin 6/1 bile değil'' Heh! Madem o kadar basit, o zaman salın kadını gitsin. Bu devlet kendinden kaçırana günü gelince kendinden kaçırılanın hesabını mutlaka sorar.
Güzel memleketin güzel insanları; daha bu yazıyı yazarken bile bir ilde bir banka çalışanı yaklaşık 200 kişiyi 100 milyon dolar dolandırmış. Artık çok da hayret etmiyorum, üzülüyorum. Çünkü bu halkın yarısından çoğunun asla ulaşamayacağı rakamların birilerinin para hırslıyla yıllardır her seferinde medyaya düşen uyarılar yapılan PONZİ sistemine kaptırması, bir de çıkıp biz mağduruz demesi. Hayır mağdur değiller sadece pirince giderken bulgurun bir kısımından kayıp edenler. Tosuncuk skandalı patlak verdiğinde üç kuruşunu beş kuruş yapmaya çalşışanlarla milyon milyon ponziye para teslim edenler bir olamaz. Bu fon dolandırıcılığı vakasınında özü aynı ama rolleri biraz değişikti. Ünlü dolandırıclar kralı Sülün Osman'ın bir lafı vardı ''Ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım'' demiş zamanında. Bu skandal da Sülün Osman'ı hatırlattı bana. Bunların mağdur olmadığı kesin. Peki bunlar neydi..?