Günümüzde en çok ihtiyaç duyduğumuz şeydir Hoşgörü. Bizler bu ülkede doğduğumuz, vatandaşı olduğumuz için; bu ülkenin birliği, beraberliği, huzuru ve menfaati için çabalamalıyız. Bu ülke ne kadar bizim ise o kadar da bizim gibi düşünmeyen ve düşünmek zorunda olmayanların da ülkesi. Bizim ne kadar haklarımız var ise bizimle aynı düşünmeyen kişilerinde hakları var.
Şunu üzülerek görmekteyim. 90’lı yıllarda mensup olduğum muhafazakar görüşe sahip olan vatandaşlar başörtüsü sorunu yaşıyordu ve başörtülü olarak okullara alınmıyordu. Sakallı olduğu için asker evladının yemin törenine katılamıyor, nizamiyeden içeri alınmıyordu. O zamanlar bu yanlışlık ve haksızlık karşısında eylem yapan öğrenci kardeşlerimin eylemlerine katılarak onlara destek oldum insanlığım gereği olarak. Lakin üzücü olan, bu mağdur kesimin görüşü iktidar olunca bu işler düzelmeliyken tam tersi durum zuhur etti. Mağdurlar şimdi zülüm eden taraf oldular kendi fikirlerinde olmayanların yaşam şekillerine karışmaya başladılar. Bu kabul edilebilir değildir. Sokakta, otobüslerde başı örtülü, sakallı, cüppeli insanların açık insanları dinsizlikle, cehennem ile tehdit etmeleri hoş değildir. Kabul edilebilir değildir. 8 milyar insanın aynı düşünmek zorunda olmadığı gibi 1,5 milyar Müslüman da aynı düşünmemektedir. Yüzlerce cemaat ve tarikatlar vardır. Sokakta açık gezen birine “fahişe” diye hitap etme hakkı hiç kimseye verilmemiştir. Açık gezenleri mi savunuyorum? Derdim bu mu? Hayır derdim huzurdur. Birlik ve hoşgörüdür.
Kendimizde var olanı başkalarına verebiliriz. Yani bizde olan başkalarının haklarına saygısızlık mıdır? Başkalarına hoşgörüsüzlük müdür, düşmanlık mıdır, ki hep bunları ön plana çıkarıyoruz? O zaman başkalarına nasıl suç bulabilirsin ey kalbinde iyilik olmayan zorba ve yobaz kafalı? Sen kendine bak kendini, düzelt. Kendini adam et. Kendini adam edememişsin, başkalarını adam etmeye çalışıyorsun ey zavallı ezik kişi! Sen insanlığa ne kattın ki, bu ülkeye ne kattın ki bu kadar gaddar olabiliyorsun? Kalbin kin dolu. Gazze’deki mazlum çocukları savunduğunu iddia edersin, paranı Siyonistlere kaptırırsın. Gazze için dua ediyorum dersin ey zavallı senin gibi iki yüzlü münafık birinin duaları kabul olur mu? Olsa idi zaten Gazze’de katliam olmazdı. Sen Siyonizm’e dolaylı yardım eden, ülkeye zararlı bir tipsin. Bari sus. Senin yapacağın en hayırlı iş susman. Kendini özel zanneden, kendini görevlendirilmiş üstün kişi zanneden zavallı Siyonist oyuncağı! Aynaya bak ve sende hiçbir üstünlük olmadığını gör. Bu memleketin sorunlarının asıl kaynağının sen olduğunu gör ve sus.
Sen ey yobaz kafa! Bu ülkeye ne verdin de bu ülkenin senin olduğunu utanmadan iddia edebiliyorsun. Ülkenin satılmasına ses etmezsin, patates, soğan kuyruklarına bayılırsın. Yolsuzluk, adaletsizlik senin hiç gündemin olmaz. Pahalılık zamlar umurunda değil. Eğitim bitmiş senin için sorun değil. Her tarafını sığınmacılar sarmış, tehlikeyi algılama kapasiten sıfır. Memleket senin öyle mi? Sen nasıl bir yaratıksın Ey hoşgörüsüz.