Ne desek..? Nereden başlasak..?
Sıkıntı ayları başladı desek olur mu?
‘Dur kardeşim daha yeni başladık Hemen eleştirmeyelim.’ mi desek? Öyle veya böyle Trabzonspor’umuz ilk resmi maçına çıktı.
Sahanın en iyisi Uğurcan’dı. Fıkra bu kadar deyip yazımızı da bitirebilirdik.
Dedik ya! Daha ilk maç.
Rakibimizin tam değeri bizim Eren Elmalı kadar.
Ben anlamıyorum ya da gözlerim bozuk.
Adamlar pas yaparak üzerimize geliyorlar. Bu göze hoş geliyor.
Biz pas yaparak çıkmak istiyoruz ama eziyet gibi geliyor.
Ya biz pas yapmasını beceremiyoruz ya da pas yapa yapa giderken rakip gardını alıyor; suyunu içiyor, yemeğini yiyor hatta tabiri caiz ise 10-15 dakikada kestiriyor. Biz öyle geliyoruz gibi geliyor bana…
Unutmadan söyleyeyim bana öyle geliyor ki Enis Bardhi ve Umut Güneş… Bu iki ismi sezon sonuna kadar konuşacağız.
Ozan Tufan gösterişsiz futbol böyle oynanır dedi, çok az hata ile maçı bitirdi.
John Lundstram çok sağlam göründü, iyi paslar attı.
Denis Drăguș yorgun ama “Ben bu takımda oynarım.” dedi.
Abdullah Avcı yine takımı geri çekti, gereksiz paslar yaptırmaya devam ediyor…
Nwakaeme “Ben bu takımı saha içinden yönetirim.” dedi.
Uğurcan eski günlerime döndüğünün sinyalini verdi.
Ve en önemlisi nur topu gibi bir Çanak’ımız oldu.
Üzerine düşülürse, küstürülmezse…
Hoş geldin Cihan Çanak….