Ligin dibinde yer alan Kayserispor ve bizim Trabzonspor’un mücadelesi için oturduk yine klavyenin başına. Yine mi? Yine! Ve yine lanet trafikle başlayacağım… Çünkü olmuyor, olmuyor, beceremiyoruz.
Arkadaş, maç 20.00’de. Saat 18.00’de Akçaabat kilit. Rize’den 17.00’de yola çıkan arkadaşım 18.00’de Sürmene’ye ancak varmış. 19.00’da beni arayıp diyor ki:
“Abi Şana'yı, Tiyatro'yu bile geçemedim, ben seni anca Ganita'nın önünden maç başladıktan sonra alırım.”
Yani düşünün artık, Kayseri deplasmanına gitsem daha kolay!
Gelelim maça… Daha ilk dakikalardan itibaren Kayserispor öyle korkusuzca üzerimize geldi ki, sanki Barcelona'dan 3 oyuncu almış da Kayseri forması giymiş! 5. ve 6. dakikalarda kalemizi yokladılar. Biz ileride çoğalamıyoruz, bu daha ilk dakikadan gözüktü. Neyse ki Kayserispor'un orta sahası ve savunması, “Buyur kardeşim, ikram bizden” diyerek Okay'a topu sundu. O da elini kolunu sallaya sallaya ceza sahasına girmeden vurdu… Kaleci sektirdi, top da “ben de sana bir ikram yapayım” diyerek kaleye girdi: 1-0.
Ama ikrama ikram derken bizim defans da boş durmadı tabii… Kayserisporlu futbolcu, topuğu ile kalemize bir hediye göndermeye kalktı, direkten döndü. Bizim defans seyirci; tribündeki izleyiciden farkı yok.
19. dakikaya gelindiğinde bizim takım biraz kıpırdanır gibi oldu. Topu aldık, şut çektik, o da direkten döndü. Ama ardından Kayseri yine geldi, Furkan biraz akıllı vursa beraberlik gelecek. Nerede bu takımın orta sahası, defansı? Onanchu yalnızlar rıhtımında! Yahu adam resmen yalnızları oynuyor ileride.
19. dakikaya kadar Kayserispor'un hücumcuları azıcık becerikli olsa skor 3-2, 4-3 olurdu. Dakika 30'a geldiğinde KayseriSPOR bastırıyor, Onana direniyor, bizim takımda tek olumlu pas yok. Hani eski bir reklam vardı ya:
“Doktor bu neeee!”
Sorular sorular…
İlk yarıdaki bu futbol kurgusu nedir?
Ligin en kötü takımına bu kadar pozisyon verilir mi?
Kalede Onana olmasa skor ne olurdu?
Geçen haftaki Karagümrük maçının son iki dakikasındaki “uykulu futbol” bu maçta sanki ilk yarıdan devam etti.
İkinci yarıya geçelim… Bir şekilde peş peşe iki gol bulduk, hop 3-0 oldu. Ama şunu yazayım: Bu maçta “Süper Lig pas hatası rekoru” ve “ikili mücadele kaybı rekoru” kırıldıysa hiç şaşırmam!
Oyuncu değişiklikleri? Tabii ki Sikan yine yok… Şaşırdık mı? Tabii ki hayır. Ama bitime 4 dakika kala oyuna girdi ve yaptığıyla skora katkı sağladı: Penaltıyı aldırdı. Bravo yani!
Sonuç: 4-0 kazandık ama aman ha, skora aldanmayın. Bu oyun Galatasaray maçına kadar umut verir mi? Vallahi bilemem. Ama şunu diyebilirim: Bu Trabzonspor'u izlemek bazen trafikte beklemekten bile daha yorucu!





