Abdullah Avcı, ligin genel durumuyla ilgili gelen soruya şu şekilde yanıt vererek açıklamalarını sürdürdü: “Şu andaki süreçte yüksek maliyetli oyuncular ligimizde ancak o takımların kırılmaları illaki olacaktır. Biz maç kazanma alışkanlığını yakalayacağız ve sonrasında bunun bizi nereye taşıdığını göreceğiz. İlk geldiğimiz dönemde takım 17. sıradaydı ve 4. sıraya taşımıştık. Biz bu alışkanlığı kazanalım, Avrupa’ya gidelim. Önümüzde Türkiye Kupası gibi önemli bir hedef de var. Bunu yaparken de önümüzdeki sezonun planlamasını yapacağız. Önümüzdeki sezon en tepeye oynamak için planlamamızı yapmaya başladık.”
Avcı, takımın güncel durumuyla ilgili ise şu cümlelere yer verdi: “Ayrılmadan önceki zamanlarda yaptığımız basın toplantılarında ‘hastalıklı durum’ ifadesini oyunsal anlamda söylemiştim. Başka formasyonlar denediğimi ve bazen bunun sonucunu aldığımızı bazen de alamadığımızı söylemiştim. Ciddi bir maç kazanıp ertesi hafta enteresan sonuçlar alıyorduk. O günden bugüne sorguladığımız çok şey var çünkü sorgulamazsan gelişemezsin. Oyuncu ve oyun anlamında sorguladığımız durumlar var. Bizim şampiyonluk sonrası yaşadığımız sorunu bugün Napoli yaşıyor. Bunun sebebi daha iyisini yapmak istemek ve fazla özgüven olabilir. Alınan oyuncular kötü değildi, hepsi Milli Takım oyuncusuydu ancak organizasyon bir şekilde oturmamıştı. Sakatlıklardan ötürü de mevkisel anlamda sorunlar olmuştu. Mecburen orta saha oyuncularını kenar oyuncusu olarak kullanmıştık. Bu durum da düşündüğümüz organizasyona zaman zaman cevap verdi zaman zaman da geride kaldı. Mevcut kadro üzerinde çalışıyorum, bildiklerim var. Oyun planında neler yapabiliriz üzerinde çalışıyoruz. Paul Onuachu, Batista Mendy, Nicolas Pepe, Benkovic, Mehmet Can Aydın gibi yeni oyuncular var. Pepe ile evvelsi gün konuştuk, bildiğimiz bir oyuncu. Uzun süre oynamadı, sezon başı yapamadı. 15 gün bireysel idmandan sonra direkt takıma girince sakatlık nüksetti. Dünden beri adım adım ısınmayla birlikte takıma giriyor. 5’e 2’ye de girmeye başladı. Özel bir oyuncu. Bize maçlar kazandıracaktır. Onunla ilgili sakatlamaması için en iyi şekilde hareket edeceğiz. Pazar günü doktorla konuştuktan sonra daha net bir şey söylenebilir. Onuachu ve Mendy potansiyeli olan oyuncular. Geldikleri andan itibaren Türkiye Ligi’ne ve Trabzonspor’a kalitelerini kabul ettirdiler ve takımın da kalitesini yukarı seviyelere çıkardılar. Onların da şu an itibariyle enerjileri yüksek ve takıma yardımcı olmak istiyorlar. Tanıdıklarımızla beraber oyunda neler yapabileceklerimizi gördüler ve biliyorlar. Diğer oyuncularla da görüşmeler yapıyoruz, felsefemizi anlatmaya devam edeceğiz ve sağlıklı bir şekilde Corendon Alanyaspor maçına çıkacağız. Ayrıca Fernandez antrenmanlara yeni başladı sürecini takip edeceğiz. Mevcutta en iyi kadroyla maça çıkmaya çalışacağım. Pazartesi gününe kadar zamanım var. Burada olmayan oyuncuların takibini de sağlık ekibiyle beraber yapıyoruz.”
Abdullah Avcı, geçmişte takımımızda forma giyen oyuncularımız ile ilgili kamuoyunun merak ettiği sorulara ise şu ifadeleri kullanarak yanıt verdi: “Ben oyuncu tespitini yaparım, sözleşmeyi yapmam. Kurumu yani Trabzonspor’u da korurum. Örneğin Vişça ile ben konuşmuştum. Trabzon’u, oyun felsefeni, kulübün büyüklüğünü ve hedeflerini anlatıyorsun. İşin teknik kısmından sorumluyum. Oyuncu üzerinden düşüncemi söylerim ve kulübe uygunsa olur değilse olmaz. Bakasetas ile henüz görüşemedim, sakatlığı oldu. 4 haftalık süreç konuşuluyor ancak biliyorsunuz biraz hırsı var o yüzden daha erken dönebilir. Pazartesi sabah şehre gelecek ve tedavisi burada devam edecek. Nwakaeme’nin burada kalmasını istedik, o da kalmak için adım attı ancak kulübün mali açıdaki durumuyla anlaşma gerçekleşmemişti. Nwakaeme ile ilişkim hala devam ediyor. Milli Takım’la ismim anılınca Ercan’ı aradı ve Türkiye’de oynadığını söyleyerek Milli Takım’da oynayabileceğini söyledi. Kendisini seviyoruz, kulübe katkısı oldu. Ben geldiğimde Yusuf Sarı zaten buradaydı. Sözleşmesi 1 yıl sonra bitecekti. Biz bunu uzatmak istedik. Yusuf Sarı’yı da ilk olarak A Milli Takım’a ben yolladım. Hatta Yusuf da bundan sonra beni arayarak ‘Hocam ciddi misin?’ demişti. Oynatmadılar ama kamptaydı. Sonrasında kadroya giremediğini söyleyerek sözleşme uzatmadı. Çaykur Rizespor’a gitti ve o sene orada da oynayamadı. Takımı da küme düşmüştü. Adana Demirspor ona uygun oldu. Yusuf’u güzel anıları ile birlikte seviyoruz ve anıyoruz. Onu sonradan oyuna girip attığı gollerle çok seviyorum. Bunu da herkes bu şekilde bilsin. En başta da söylediğim gibi ben oyuncu tespiti yaparım. Oyuncunun rakamını bilmem ayrıca da kulübü her zaman korurum. Ben daha önce buradayken 20 milyon Euro’luk satış yaptık. Altyapımızdan satabileceğimiz tek oyuncuyu yani Ahmetcan Kaplan’ı 9.5’a sattık. Cornelius bize katkı sundu sonrasında ise ailevi sorunlarını işaret ederek ayrılmak istiyorum dedi ve gitti. 10 civarı da bonservis kazanıldı. Kontratların detaylarını ben bilemem. Hepsi ülkelerinin Milli Takımı’nda oynayan iyi oyunculardır. Bazen şehir değiştirip adapte olamazsın bunun bir sürü örneği var. Kulüp de tasarrufa gidiyorsa saygı göstermen gerekiyor. Kurumların ne kadar önemli ve değerli olduğunu çok net bilen insanlardan bir tanesiyim. Öyle bir algı yaratılıyor ki, her şeyi ben yapıp bu paraları ben vermişim gibi. Bazı oyunculara bu paralar olmaz demiş bir insanım ben. Profesyonel işleri yönetim yapar, onlar uygun görmüştür. Detayları da ben bilemem. Marka Trabzonspor’dur ve büyük olan odur. Herkes saygı gösterip hizmet etmelidir. Tespitlerimin olduğunu söylemiştim, bunun için buradayız. Bazen oyunu bazen oyuncuyu değiştireceğiz.”Altyapı organizasyonları ile ilgili geçmişte ve bugünde çalışmalar yaptığını ifade eden Teknik Direktör Abdullah Avcı, “Geldiğimden beri altyapıyla ilgili düşüncelerimi söyledim. Orada başlattığım eğitim amaçlı modüllerin daha iyi hale gelmesi için çalışmalar sürdü ve sürmeye devam edecek. Trabzonspor yarışırken de aşağıdan oyuncu gelirse bu adaptasyonu sağlamalı. Örneğin Abdülkadir Ömür, Uğurcan Çakır, Ahmetcan Kaplan nasıl yaptıysa, yeni gelecek isimlerin de bu şekilde hazır gelmeleri lazım. Aksi halde başka takımlarda ya da pilot takımlarda kiralık olarak oynayıp gelişmeliler. Bu oyuncularla ilgili olarak da raporlama, takip ve canlı seyretme devam ediyor. Doğru isimleri zaman içerisinde alacağız. Şu an öncelikli hedef hızla maç kazanmak. U19 Takımımızın bizimle beraber nasıl çalıştığını biliyorsunuz, ihtiyaç olduğunda yan sahadan alıyorum. Bugün 2 dün ise 3 farklı oyuncu vardı. En iyi şekilde faydalanmaya çalışacağız. Ne kadar altyapıdan oyuncu çıkarırsak beni daha çok mutlu eder. Ahmetcan Kaplan’ı nasıl sürekli söylüyorsam bunun sayısı çoğalırsa beni daha mutlu edecek” dedi.Abdullah Avcı, Batista Mendy ve Paul Onuachu ile Berat Özdemir transferlerinde bilgisinin olmadığının da altını çizerek, “Mendy, Onuachu ve Berat transferleri ben gelmeden önce yapıldı. Oyuncuları sadece isim olarak biliyorum, transferlerinde bilgim yoktu ancak son derece sağlıklı bir transfer görüntüsü var. Berat şampiyonluk senesi önemli katkı sağladı, 2 sene önce buradayken Gençlerbirliği’nden alınmasını ben istemiştim. Şu anda daha çok olgunlaşmış bir Berat görüyorum, burada tekrardan onu görmek beni mutlu etti” ifadelerine yer verdi.Avcı, açıklamalarının son bölümünde ise Türk futbolundaki genç oyuncu sistemiyle ilgili şu düşüncelere yer verdi: “A Milli Takım’ın altyapılarında çalışmıştım. Genç milli takımın tarihindeki en büyük 2 başarıdan birisi de bize nasip olmuştu. Eğitim amaçlı yatırım yapıp zaman içerisinde karşılığını almak lazım. Bu sadece bir takımın yapmasıyla olacak iş değil ülke futboluna bu yatırımın yapılması lazım ve denetlenmesi lazım. Avrupa Şampiyonu da olsan takımdaki tüm oyuncular blok halinde çıkacak diye bir şey yok. Bazıları dünya yıldızı oluyor ancak bazıları da 2 sene sonra 3. Lig takımlarında oynayabiliyor. İşte bu yüzden biz eğitim amaçlı yatırım yaparsak ve bunu denetlersek karşılığını alırız. Şu an A Milli Takımımız Avrupa Şampiyonası’na katıldı. İstikrarlı bir turnuva takımı olabilir miyiz diye konuşurken bugün bunun için adımlar atılıyor. Bunun konu başlığı eğitim, uygulama ve denetimdir. Eğer alt liglerin organizasyonunu rekabet içerisinde yapar, kulüpleri bu kriterlerle birbirleriyle yarıştırırsak maç sayısı da çoğalır. Kriterlere uygun rakiplerle oynamazsan bunun karşılığını alamıyorsun. Uluslararası maçlar ve turnuvalara katılman lazım ve rekabete bunu da eklemeniz lazım. Bu şekilde olursa genç oyuncu 15-16 maç yerine 30-35 maç oynayabilir. Buradan ayrılmadan önce TFF tarafından fikrimiz alınmıştı. Şu an çalıştıkları Double-Pass firmasını da ben tavsiye etmiştim. Onlar da buna devam ediyorlar, inşallah daha da gelişerek sürer.”