Yeni döneme bomba gibi düşen derin bir konudan dem vurmak istiyorum: Narsist kişilik bozukluğu. Yaşamınız süresince narsist bir bireyle karşılaştınız mı bilemem ama size şunu net bir şekilde belirtmek isterim ki; siz farkında olsanız da olmasanız da narsist insanlar hayatımızın her yerindeler. Çoğu zaman kendilerini gizlerler. Bazı narsistler kendilerinin farkındadırlar, karşısındaki kurbanı seçerek ilerlerler. Bazıları ise farkında olmadan kurbanlarını ele geçirirler...
Kimdir bu narsistler? Neyi amaçlarlar? Hayatta var olma amaçları nelerdir?
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; narsist kişilik bozukluğu psikolojik bir hastalıktır. Genetik ve kültürel faktörler sebebiyle kendini nüksettirir. Çözülmesi zor, karmaşık bir düğüm gibidir. Anne-baba çocuğuna bu hastalığı miras bırakabilir ve gelecek nesillerine bu hastalığı aşılayabilir. Psikolojik her hastalığın temel sebeplerinden biri olan çocukluk travmaları, aile yaşantısı, arkadaşlık ilişkileri bu hastalığın sebebi olabilir.
Çoğu narsist halinden gayet memnun, kurbanlarına verdiği psikolojik şiddetten zevk alır. Karşısındaki insanı sinsice ele geçirir. Ergenlik ve gelişim döneminde yaşadığı baskılar, aileden gördüğü psikolojik ve fiziksel şiddet, arkadaş ilişkilerinde dışlanmalar, fikirlerini özgürce dile getirilmesine vurulan ketler vb. birçok travma onu gelecek hayatına karşı hırslandırır. Yıllarca açığa çıkmayı bekleyen baskılanmış hisleri bir narsisti kontrol eder. Bir dönüm noktası vardır ki narsist her şeyin farkına varır. Dünya tamamıyla onun etrafında döner ve kendinden başka kimsesi yoktur artık. Empatiden yoksun, başarılarıyla zirvede, sadece kendi değerleri için yaşayabilir...
Kurbanını ele geçirme süresi vardır. Öncelikle duygularıyla kurbanını ele geçirdikten sonra artık ipleri eline alır. Karşısındakine suçlu hissettirir ve psikolojik olarak onu kendi himayesine geçirir. O kadar kusursuz davranır ki narsist, kurbanları da onun kusursuz olduğuna inanır ve hatayı kendilerinde aramaya başlarlar, yani narsist istediğini elde eder.
Esaslı bir şekilde düşünürsek hayatımızın bazı dönemlerinde bu yazdıklarıma rastlayabiliriz. Empati eksikliği olan, kendine hayran, herkese tepeden bakan insanlar hepimizin hayatında bir şekilde barınmıştır. Yapılması gereken şey bu insanlara kurban olmak yerine onlara karşı dik bir duruş sergilemektir. Hastalıklarının ve karakterine yer edinmiş davranışlarının farkında olmadıkları için tedaviyi genellikle reddederler. Sizin onlara hasta olduklarını söylemeniz hiçbir şeyi değiştirmeyebilir.
Narsistlere kurban olup onlara yenilmek, dünyadaki cehennemi yaşamakla eş değerdir. Kurban mı olmak isterseniz yoksa onlara kendilerini gösteren bir ayna mı, buna siz karar verin.