Bir dolmuşçu atasözü der ki:
"Biz kimseyi yarı yolda bırakmadık, onlar inmek istedikleri yerde indiler."
Öyle bilinir ki Trabzon denilen memleket az biraz yağmurlucadır, kestiremezsiniz bulutların ne zaman göz kırpacağını. Bayırı da boldur ve bu sebeple otobüsü, dolmuşu da bir hayli çoktur. Hele yağmurlu günde yolda kaldınız mı? Kulağınızın hemen arkasında bir korna sesi bütün neşeniz alt üst olur lakin çare bulamazsınız. Niye mi? Tişörtlü halinizle sırılsıklam gelen Karadeniz yağmuruna karşı koyamayacağınızı o ses size kibarca fısıldar. İşte ilk adımla başladı her şey artık dolmuşa gelmeye hazırsınız...
Bindiniz ve bakarsınız oturacak yer var mı diye lakin çare yok ayak üstü, tabana kuvvet sorarsınız tüm mahcubiyetiniz ile bir soru:
-Şoför bey bozuk param yok 100 liram var?
-Dolmuşçu: "Niye yok"
deyince bir saniyeliğine Nasuh misali pişmanlık yaşarsınız kendinizi sorgulamaya başlarsınız tüm hengamede. Öte yandan başınıza yağmur yağmıyor diye özgüven patlaması... Ve üstüne bir türkü açınca dolmuşçu ayakta olduğunuzu dahi unutursunuz. Nefes önemli lakin klima hep bozuktur dolmuşta. İkilem odur ki önünüzdeki şoföre seslenme gayretiniz dahi cesaretinizi geçemez. Çünkü çoğu şoför hazır cevaptır dolmuşa gelmeye hazırdır bilhassa Trabzon'da.
Artık diğer yolcuların inmesiyle bangır bangır o müziği daha çok duyarsınız ne yazık ki. Yalnız kaldığınızda bir müzik insanı nasıl etkilerse işte herhangi bir Trabzon dolmuşunda horon sesi sizi on misli etkiler, ister sevin ister sevmeyin. Söyleyebilmek büyük meziyettir kararsız kalmanın ötesidir elbette mühimdir. Söylemeyi denersiniz müzik denilen bağırtı beyninizi kedi gibi tırmalar ama nafile kendinizi bile duyamazsınız o bozuk müzik kutusunda.
Müsait yer yakın artık ve hiç sanmazsınız değil mi ölüden medet umulmaz diye. Tam da ölüler durağı kabristana denk geldiğinizde ses seda birden kesiliverir. O da ne! Meğer tüm çaba bir hiçmiş.
Ölüler dirilerden daha kıymetliymiş. Yol tükenmeye doğru artık cesurca dökülüverir o cümle bu tiyatroya:
-Şoför bey müziği kısman için illa ölmemiz mi lazım...
