"Ya istiklâl ya ölüm!" Her daim parolamız olmalıdır!
"Türkiye’de cemaat, tarikat ve dernekler Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin istiklal ve istikbali için büyük tehlike arz etmektedir!
Bunlar ne pahasına olursa olsun hemen kaldırılmalı, zararlı olanlar dağıtılmalıdır! Ehvenişer olanlar istihbarat, diyanet, MİT tarafından sık denetlenmeli ve başındakiler sağlam kişilerden olmalıdır.
Tarih boyunca, İngilizler, Fransızlar, Vatikan, Yahudi ve haçlılar "İslam ve etnik köken" üzerinden Anadolu insanını kışkırtmış ve devlete karşı gelmesini sağlamış, iç isyan çıkartmışlardır!
Bugün ise Anadolu’daki tarihi zararlı derneklerin yerini terör örgütleri ve cemaatler almıştır!
Türkiye Cumhuriyeti 60 yıldır bölücü terör ile mücadele etmektedir.40.000 şehidimiz olmuştur!
Öyle ki, cemaat/din kisvesi altında devletin içine sızmışlar, en hassas ve stratejik yerlerine yerleşmişlerdir! 15 Temmuz kalkışması buna örnektir. Devlet hala bu örgütlerden temizlenememiş. Her gün yeni "cemaat ve örgütler" oluşmakta ve her alanda devletin içine (askeriyeye, bürokrasiye, üniversitelere, ekonomiye, siyasete, diyanete, sosyal ve kültürel alanlarına) sızdılar ve sızmaktadırlar...
Bunlarla birlikte yabancı istihbarat teşkilatları (CIA, MOSSAD, M16, İran, Rus, Suriye, Fransız, Yunan, Ermeni....) da cabası...
Tarih boyunca Anadolu coğrafyası "çok zor ve stratejik coğrafya" olmuştur!
Fransız Napolyon: "Anadolu/ İstanbul’a hâkim olan millet/devlet, dünyaya da sahip olur!" diyor!
Onun için ülkemiz her yönü ile çok değerli ve vazgeçilmez! Ancak, "görev ve sorumluluklarımız" da çok büyük ve hayatidir.
Devlet ve millet olarak her an el ele, omuz omuza ve uyanık/ hazırlıklı olmalıyız.
Türk milleti, 1000 yıldır Anadolu’yu vatan edinmek için, 50 milyon şehit vermiştir ve vermektedir!"
Her vatandaş "ben!" değil, "biz!" demenin bilincinde olmalıdır!.