Değerli okurlarım; aylardır süren uzun bir maratonun dün gece itibariyle sonuna geldik. Siyasilerden daha çok biz vatandaşlar yorulduk elbette her zamanki gibi... Seçimin gürültüsüyle, stresiyle, gelecek kaygısıyla bizlerin uykuları kaçtı. Nihayetinde seçim günü geldi; birinci ve ikinci turun ardından Türkiye 13. Cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı seçti. "Adam" yine kazandı...
Kazanan sadece Erdoğan değil elbette.
Hiç oy almadan 38 milletvekili çıkaran DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti şüphesiz bu seçimin en karlı çıkanlarıdır.
Peki kaybeden kim?
Kazananın olduğu yerde elbette kaybeden de olmalıdır. Bu seçimin kaybedeni de şüphe yok ki Kılıçdaroğlu'dur. Vatandaşın farklı aday talebine rağmen kendi adaylığında ısrar eden; hatta "6'lı Masa"nın dağılması pahasına inadı bırakmayan Kılıçdaroğlu her ne kadar "oyumuzu arttırdık" desede bu seçimin kaybedenidir. Tıpkı bundan önceki 11 seçimde olduğu gibi...
Kaybeden Türk Milletidir elbette. Kendi kaderini Türkçe dahi bilmeyen, yurtdışındaki Arapların ve ülkelerinde savaşmaktan aciz Suriyelilerin belirlediği Türk Milleti en büyük kaybedenidir bu seçimin...
Peki bu kaybetme süreci ne kadar devam edecek? Aynı kişileri ve aynı şeyleri deneyerek daha kaç kez kaybedecek Türk Milleti 13,15,20...?
Dünyanın çoğu yerinde seçimi kaybeden ve başarısız olan liderle istifa ederler ancak Türkiye'de bu böyle değil. 12. seçimini kaybeden Kılıçdaroğlu hala görevinin başında, koltuğuna yapışmış durumda. Hala kaybetmemiş gibi davranıyor.
Birinin kendisine söylemesi gerekiyor; "Adam 12. kez kazandı Kemal Bey, artık yeter!"