Bir iki haftadır maç yazısı yazmak istemiyordum…
İstemiyordum sözü hafif kalır maç izlemek istemiyordum.
Fıkra yazıyordum, hayat pahalılığından bahsediyordum…
Sebebini yazmaya gerek var mı bilmiyorum, Aynı şeyler, aynı hatalar, aynı kişiler…
Bir de bunun üstüne aynı hakem hataları, yanlış kadrolar…
“Bir de hakemler…! Bu maçın hakemini nasıl bilirdiniz” diye sorsam?
Maç yazıma geçmeden önce Enis Destan ve Thomas için bir iki çift laf söylemek isterim.
Alacaksanız Thomas Meunier’e gibi adam alın.
Enis Destan bir iki yıl içinde yıldız olur çıkar, adamı küstürmeyin... Bu kadro içinde yedek bırakanı sizde yedek bırakın.
Maça geleceğim de şu bizim orta sahada oynayan bir futbolcumuz var…! Abdullah hocamız biraz idman yapsa Onun kadar da şans bulsa inanıyorum ki ondan daha verimli olur.
Bakın ben kötü demiyorum, zaman zaman öyle işler yapıyor ki dudak ısırıyorsunuz ama hatalara başlayınca aman Allah’ım dedirtiyor.
Yani bu kadar şansa rağmen… Bilmiyorum Bardhi seninle sonumuz ne olacak?
Tam hadi ya çıkarın şunu derken çaprazdan örümcek ağını alıyor… Hakem golü iptal ediyor.
Pepe kendini bulmaya başladı. Öteki maçlara nazaran Kayserispor’un kötülüğünden mi bilemiyorum biraz daha canlı oynuyoruz ama…!
Yahu arkadaş 2-0 deplasmanda öndesin rahat oynayacağına, rakip takımı strese sokacağına sen strese giriyorsun.
Uğurcan sana ne oluyor?
Gitmek istiyorsan git arkadaş!
Düzelemiyorsan oynama…
Bir avuç taraftarın kaldı
Onu da kaybettirmeyin, küstürmeyin
Hakem hakem değil!
Oynadığınız futbol futbol değil!
Ne yapmaya çalışıyorsunuz anlayamıyorum…
70 dakika bir şeyler yapmaya çalışan futbolcular son 20 dakika nasıl böyle bozulur, kopar
anlam veremiyorum