Aylardır yazıyoruz çiziyoruz, bazen eleştirmek için maç yazısından çıkarak fıkra yazıyoruz.
Niçin?
Diyoruz ki ‘Bu oynanan futbol, bu kadro, bu yönetimle olmuyor bir şeyler yanlış.’
Sene başından beri aynı futbol, aynı taktik aynı terane …
Üç hafta hatta on üç hafta önce oynanan maçı alalım Gaziantep maçının ilk 25 dakikasının yanına koyalım inanın değişik bir şey göremeyeceksiniz.
33 maçtan sadece 9 maçı kazanmış 17 maçı kaybetmiş 50 gol yemiş
Dört hafta önce Rizespor dan 3 yiyen sonraki hafta Alanya dan 3 yiyen Sonra Ankaragücü’nden 3 yiyen ve ancak geçen hafta galibiyetle tanışan Gaziantep 25 dakika içinde sana 2 gol atıp direkleri dövüyorsa arık bir dönüp aynaya bakmanın vakti çoktan geçiyor.
Tamam da maçı kazandık….
Hadi yaa!
Artık bırakalım masalları
Taktikleri
Gelecek transferleri onları, bunları
Şampiyon olduktan sonraki tüm alınan kararlar, transferler yapılan yönetimler hepsi koskocaman balonmuş. Hava imiş cıva imiş.
Onlarca milyonlar boşuna imiş.
Yahu! sen üçüncü olmakla övünüyorsun ama bu maça kadar 13 defa mağlup olmuşsun haberin var mı?
Gaziantep küme düşüyor neredeyse sana kendi sahanda ilk yarı futbol dersi veriyor Sivas spor seni eziyor
Alanya spor dan 3 tane yiyorsun daha sayalım mı?
En önemlisi şampiyonluktan sonra ayakta duramıyorsun sattığın veya yolladığın futbolcuların yerine aynı eş değerde futbolcu alamıyorsun.
10 yaşındaki taraftarın bile taktiğini ezberlemiş
Yan pas, geri pas, topu kaptır, geri koş..!
Olmuyor gitmiyor…
Gitmez de… Gitmeyecek de….
Basit bir soru daha
Trabzonspor’un başkanını Trabzon’da 10 kişiye sorsak 7 kişi bilir mi? Bence bilir.
İstanbul da 10 kişiye sorsak 4 veya 5 kişi bilir mi?
Bilebilir
Peki Yönetimden başkan dışında 1 kişinin adını sorsak?
Söyleyeyim mi?
BIRAKIN BU İŞLERİ
Gidin yahu gidin…
Boşuna yer kaplamayın
Masaları terk edin
Başkanım arının…