Bugün Trabzon da Ekmek 20 lira Simit 10 lira oldu.
Asgari ücretin ve emekli maaşlarının durumu ortada.
Hava buz gibi.
Bu kadar ekonomik zorluklar, maaşlardaki adaletsizlikler. Bol sıfırlı faturalar derken “hadi maça gidelim” denildi, bilet fiyatlarına bir göz atalım;
Vip Platinium B Blok Fiyat: ₺ 1.500,00.
Vip Platinium A-C Blok Fiyat: ₺1.125,00.
Vip Gold Fiyat: ₺750,00.
Vip Silver Fiyat: ₺600,00.
Batı Fiyat: ₺375,00.
Doğu Fiyat: ₺300,00.
Fırtına Fiyat: ₺225,00.
Kale Arkası Fiyat: ₺150,00.
Yani en ucuz bilet kale arkaları 150 TL. En pahalı da 1500.00 TL.
Maça gidecek birisi niçin gider?
Heyecan duymak için, Takımının göze hoş gelecek futbolu için, bol gol görmek için, takımının performansı için, takımının ruhunu sahaya yansıtacak futbolcular için…
Gel gör ki bu sene bu saydıklarımızın hiçbirini bir maçta göremedik. (Belki biraz Fenerbahçe maçında 0-3’e kadar gördük sonra yine kâbus maçın bitmesi için dua ettik)
…………………………………………………………………………..
İlk 45 dakikada sahada Samsunspor diye bir takım göremedik.
Organize bir atak, paslaşma, uzun top hiçbir şey yok.
Formaları çıkar atlet ver sahaya çıksınlar “Herhalde oradan buradan 11 kişi buldular Trabzonspor idman yapıyor” dersiniz.
Böyle bir takıma bile yine aynı futbol oynanıyorsa tek bir şey söylenir “Pes”
Hala 10 kişi hücum yapıyorsun, orta kesiyorsun, top geri geliyor; rakip orta sahadan topu alıyorsun Uğurcan’a yolluyorsun…
Seyirci olarak söylüyorum niçin 150 TL verip maça gideyim?
Keyif yok keyif!
Duran toptan attın attın.
Yoksa yat…
Yani oyun olarak geliştirilecek o kadar çok şey var ki… Gel gör ki her maç üst üste koymak gerekirken bir arpa boyu yol gidilemiyor.
İkinci yarı Samsunspor ilk 10 dakikada belki de beraberliği kaçırdı.
Öyle kötü başladı ki…. Uğurcan dikkatli olmazsa…
Sonlara doğru Samsun kalecisi farkın açılmasını önledi dersek yeridir.
Yani söylüyoruz Trabzonspor 1-0 öne geçmiş, 2-0 öne geçmiş hatta 3-0 öne geçmiş fark etmiyor yine de “Acaba galip gelebilecek miyiz korkusu yaşıyoruz”
Uzatmalarda gereksiz bir penaltı golüyle maçı 2-1 galip bitirdik.
……………………………………………………………………………………
Sahaya para harca, hocalara, personele…
Reklama, formaya, futbolcuya harca da harca…
Sonra çık maça hiçbir şey yapama.
Hata nerede diye dövün dur!
Tamam en pahalı formayı yaptırdın.
En paralı başkanı buldun.
En pahalı futbolcuları aldın.
En pahalı teknik adamı aldın da…
Neyse gerisini ben getirmeyeyim!
Bir fıkra anlatayım sizlere.
Trabzonlu, Ankaralı, İstanbullu bir bina yapmak isterler...
Neyse binayı dikerler;
Ertesi gün gelip bakarlar ki bina yıkılmış...
Ankaralı Der:
- Oyyy gitti Tuğlalarım Gitti! Diye. Feryat, figan yakmaya başlar.
Ordan İstanbul lu Der:
- Oyyy gitti yapı malzemelerim gitti diye basar feryadı.
Oradan Trabzonlu:
- İyi ki çimento koymamışım yoksa ben de zarar
edecedum…