Haksızlığın, adaletsizliğin zirve yaptığı günlerdeyiz.
Şimdi bu haksızlığın ve adaletsizliğin futbol yönüne bakacak olursak. Her şeyde olduğu gibi futbolda da bir kural var, bir nizam var, oluru var, olmazı var. Ödülü var cezası var…
Bunlar için de kurulu var kurumu var. Var da var….
Peki bu kuralı koyanlar, oluru olmazı ayarlayanlar nizama uyun diyenler bu saydıklarımıza uymazlarsa ne olur?
Kaos olur.. İşler karışır…İsteyen istediğini yapmaya kalkar…Terör olur…
İşte son zamanlarda futbolda olanlar bunlar.
Hakem hataları, TFF’nin tutumu, MHK’nın aymazlığı vesaire vs…
Bunlar sonunda ortalığı karıştırdı. Mete Kalkavan’ın düdüğü asılacak diye söz veren TFF iki haftadır düdüğü aldı çalıyor.
Maçlar iptal edilecek dedi. Cuma, Cumartesi, Pazar maçlar oynanmadı. Salı bir hafta sonraki maçlar oynanmaya başladı.
Bu kadar karmaşanın içinde 2010 -11 sezonunda UEFA’nın şike yaptı dediği, CAS’ın da onayladığı şampiyonluğu ve Türkiye Kupası elinden alındığı iki takımın başkanı kalkıp bu toz bulutu içinde biz 2010 -11 Süper Kupası’nı oynayacağız diye beyanat veriyor.
Ne diyelim. ’HAYIRLI OLSUN’ Tarih bunu da yazar bir yerlere…
GELELİM MAÇA
32 dakikadır maçı izliyorum
Oynadığımız takım İstanbulspor
Star bir futbolcusu yok
Ligde sıralamada sonuncu
-17 averajı var
1-0 öndeyiz ama inanın İstanbulspor’un bizden fazla pozisyonu var.
Aciz durumlara düşüyoruz derken Larsen’in yanlış bir pası sonucu golü yiyoruz ve 1-1.
İnanın ne yazayım ne diyeyim?
İstanbulspor kanatları kapadı. Trabzonspor durdu.
İstanbulspor belki de şu ana kadar oynadıkları maçlarda en rahat orta sahayı geçtiği maç oluyor.
Trabzonspor 3 orta ve 2 korner kullandı…?
Bu mu Trabzonspor?
İstanbulspor bastırdıkça bastırıyor.
Taktiğimiz ne?
İnanın Ali Şansalan ilk yarıyı bitirdi, Ohh! Çektim!
İkinci yarı biraz daha atak yapıyoruz.
Nihayet iyi bir orta ve Onuachu golü atıyor. Bence maç devam etseydi belki de berabere bitebilecek maçtı.
Halil Umut Meler başkandan yumruk yedi prestij yerlere serildi.
Şimdi de neredeyse küme düşmesi kesinleşen İstanbulspor başkanı takımı sahadan çekiyor. Ne prestij kalıyor ne futbol ne de başka bir şey.
Şimdi keşke şu başkan takımını Fenerbahçe, Galatasaray veya Beşiktaş maçında doğranırken çekseydi.
Son yıllarda Trabzonspor’a verilmeyen veya verilen penaltılar, fauller, goller gözümün önüne geliyor; herhalde başkanlar takımı değil sahadan çekmek, sahadan çıkarıp Afrika kıyılarına kadar sürmesi gerekirdi.
Son söz TOP YEKÜN İSTİFA
Su bile çürüdü.!