14 Şubat Sevgililer Gününüz kutlu olsun. 14 Şubat Sevgililer Günü Hristiyan adetliymiş. Aziz Valentine’in doğum günü imiş. Hristiyanları taklit etmek dinden çıkarırmış falan filan. Yani kadını ikinci sınıf insan gören, çarşafa ve eve kapatmayı marifet sayan dar yobaz kafalılara uyalım. Bir yılda bir gün bile sevdiğimiz hayat arkadaşımıza bir gül almayalım. Bir ömür boyu yoklukta ve hastalıkta bırakmayacağımıza söz verdiğimiz, mutlu bir yuva kurmak için hayatımızı birleştirdiğimiz eşimize yılda bir gün bile seni seviyorum hayatım demeyelim. Niye? Dini sakal, şalvar dinine çevirmiş yobaz kafalar kızıyormuş diye. Onların din anlayışında kadına değer veremez, evlatlarımızın annesine, bir ömür mutlu yaşamak istediğimiz eşimize sevgimizi gösteremeyiz. Niye? Gavura benzeriz diye. Bu kafa yapısı sağlıklı bir kafa mıdır? Soruyorum size.
Milattan sonra 270 yılında yaşamış olan Aziz Valentine isimli rahip, imparator tarafından yasaklanmasına rağmen Hristiyan gençleri evlendirdiği için öldürülmüş ve 496 yılında Papa Gelasius tarafından 14 Şubat Valentine günü ilan edilmiş. Lakin o tarihlerde yaşayan 3 tane Aziz Valentine var. Ve hayatları hakkında fazla bilgi yok. Buna dayanarak sevgililer gününün Hristiyan adeti olduğu iddia ediliyor. Lakin sevgililer gününün bundan çok daha eski tarihlerde kutlandığı kayıtlarda olduğu için Hristiyan adetidir de tam denilemez. Ayrıca sevgililer günü olsun anneler günü olsun yılbaşı kutlamak olsun çok eski adetler olduğu için bir gelenektir. Gelenekler de din değildir. Din ibadettir. Bu günler ibadet olarak kutlanırsa ve sevap alındığı iddia edilirse bunun karşılığında da yanlış olduğu iddia edilebilir. Bu mantıklı kabul edilebilir.
Yani ortalığı bulandırmanın, kafaları karıştırmanın topluma ve devletimize hiçbir faydası olmadığına göre neden her yıl bu tartışmalar ısıtılarak önümüze getirilir? Bununla ilgili hiç ismi duyulmamış, toplumda karşılığı olmayan, sırf sakal bıraktığı için, sarık sardığı için kendini çok önemli bir alim zanneden dar kafalı, reklam budalası, ucube tipler neden videolar çeker yayınlar, açıklamalar yapar. Bu tipler insanları kutuplaştırmaya, ayrıştırmaya sebep olarak toplum yapısını, huzurunu bozuyor. Bu tiplere müdahale edilmesi gereklidir. Her kafasına esen din hakkında konuştuğu ve saçmaladığı için günümüzde gençler artık dinden uzaklaşmakta, deist, ateist ve agnostik olmaktadırlar. Bu gençlerin kafalarının karışmasına sebep sanal alemdeki bu yobaz, dar kafalı, bilim dışı şahısların bilgisizce dine helal haram katmalarıdır. Uzay çağında ülkemizin gündemi “anneler günü, babalar günü, yılbaşı kutlaması, sevgililer günü kutlaması, evlilik yıldönümü haramdır” olmamalıdır. Bilgisayar ve uzay çağında gençlerin bir araya gelmesini, sevdiği kişiye bir çiçek almasını günah saymak mantıklı mı? Garipliğe bakar mısınız? Sevdiği leylanın aşkından çöllere düşüp mecnun olanların, sevdiği kız Şirin’i alabilmek için dağları delen Ferhat’ın aşkının örnek alındığı toplumda sevdiği için çiçek almanın kötü bir adet sayılması ne kadar tezat değil mi? Hiç değilse bir gün olsun hayat arkadaşımıza, eşimize çiçek, hediye alalım; ömrümüze güzellik katar, iyi olur. Ona sevdiğinizi söyleyin, korkmayın. Bir insanı sevdiğinizi ifade etmek insani duygudur. Kendinize faydası olduğu kadar eşinize de moral olur. Çiçekçiler para kazanıyormuş. Kazansınlar. Kazanmasalar daha mı iyi.?
Bakın demedi demeyin eşinize, sevdiğinize bir gül almayı unutmayın. Eğer unutur da sopa yerseniz ben sizi kurtaramam bunu böyle bilin. Ben de kadınların tarafındayım. “Oh iyi yaptılar.” derim. Sakın kızmayın.