Ah emekli vah emekli. 30 yıl prim ödeyip satın aldığı güzel bir emeklilik hayalinin yerine sefil bir emeklilik hayati sunularak kendi seçtiği kapasitesiz idareciler tarafından hakları gasp edilen, kandırılan dolandırılan emekli. Memlekete yük olarak görülen emekli. Kendini savunması gerekirken susan, emekliler derneği tarafından da haklarını savunamayan emekli.
Ya sen, emekliye sahip çıkmayan, ona yapılanları seyreden ama ilerde onurlu bir emeklilik hayal eden emekli adayı. Sen o sürünmeye mahkûm edilen emekliden daha iyi şartlarda emeklilik hayatı yaşayacağını mı zannediyorsun? Her susmanda hakların biraz daha gasp ediliyor. Alım gücün düşüyor farkında değil misin? Emeklinin mücadelesi aslında senin de mücadelen değil mi?
Emekliyi yük gören zihniyet; konu kendisi olunca ballı emekli olmayı, yüksek emekli maaşı almayı, devletin sırtına yük görmüyor tabi. Bu ne kadar etik sorabilir miyiz? Emekli olan kişi, devlete 30 sene 40 sene prim ödemiş; emeklilik hakkını satın almış. Sen, ey kapasitesiz bürokrat! Sen yüksek emekli maaşını hak ettin mi? Hak edecek ne yaptın?
EYT’liler işe giriş tarihlerindeki SSK ile iş sözleşmesindeki haklarını istiyor doğal olarak. Haklı mı? Haklı. Hukuken çıkarılan kanun geri işlemez. Ama çalışanın hak gaspı konusunda kanun geriye işletilerek hukuken mağdur edilmiştir. Şimdi bu mağduriyet giderilirken de daha başka mağduriyetlere uğradı, emekli maaşı çok düşük bağlandı ve hakları verildi. Devlete yük çıkarıldı, devlet zarar ettirildi denerek suçlu muamelesine maruz kaldı. Pes yani… Hak aramakta suç oldu iyi mi? Oysa emekliden kesilen para aslında bankaya yatsa, 30 yılda biriken paranın aylık getirisi aldığı emekli maaşından yüksek olur.
Emekliyi koruyan ve kaldırılan kanun maddesi derhal gündeme getirilip en düşük emekli maaşı asgari ücretten az olamaz maddesi eklenmelidir. Enflasyonun yıllık yüzde ikiyüz olan etkisini raporlarda düşük gösterip, emeklinin alım gücünü düşürenlerin refah payı veriyoruz diyerek de işi sulandırması başka bir trajikomik aslında. Bu hileli satışa girmiyor mu?
SSK’yı idare edemeyen ve batıran siyasiler, emekliyi yük gösterip, faturayı emekliye keserek, düşük maaşa tepki göstermesin istiyor. Türkiye’de hiçbir sorunu çözemeyen siyasiler, sorun çözme yöntemi olarak daha büyük sorun yaratıp, beka sorunu var diyerek; emeklilerin sorunlarını öteleyerek zaman kazanıyor. Oysa bir sorunu çözmek gibi düşünceleri yok ki. Emekliyi yük gören zihniyet emeklinin sorunlarını çözebilir mi? Adalet olmazsa, liyakat olmazsa huzurlu ve refah seviyesi yüksek bir toplum inşa edilemez. Açlık sınırı 10.373 TL olduğu ülkede 7.500 tl emekli maaşı alınması nasıl kabullenilebilir? En düşük emekli maaşı 10 bin değil 20 bin TL olmalı. Neden olmasın? Bütçedeki faiz ödemeleri çalışana, emekliye verilebilse pek ala mümkün.
Son olarak emeklilerin sorunlarını ve ülkenin hiçbir sorununu çözemeyen milletvekillerine kıyak emeklilik ülkeye yüktür. Millet vekilliği bir iş, bir meslek değildir. Dolayısı ile yüksek emekli maaşını hak etmemektedirler. Derhal yüksek emekli maaşlarının kesilmesini talep ediyorum.
Güzel yüreğine emeğine sağlık olsun muhterem