Ramazan bereket ayıdır demiş imam müminlere sohbet ederken. Ramazan bereket denen vatandaş da “bana ayı diyendir ayı” demiş. Ve kavga çıkmış. Güzel bir latife ve ramazanda biraz tebessüm ettiren bir şaka ile başlayalım yazımıza.
Ramazan fırsat ayıdır diyerek din anlatan, din satan, dinden geçinen bir zümre için Ramazan fırsat ayı. Ancak acaba merhameti ön plana çıkararak ihtiyaçlıların derdine derman olma fırsatını, insan olabilme fırsatını değerlendirebiliyor muyuz? Bu insanlar dinden kaçmaya, dindarlardan kaçmaya başladı dindar olduğunu iddia eden dini darlardan dolayı. Ramazan birlik beraberlik ayıdır. Acaba birlik beraberlik bağlarımız artmakta mıdır ya da gün geçtikçe kopmakta mıdır? Bu konuyu sorgulamakta fayda var. Siz ne dersiniz kıymetli okurlar? Ramazanda İhtiyaç sahiplerine zekat, sadaka ile yardım edilir ve dayanışma duygularımız en üst seviyede olur. Ramazan gıda yardım kolileri dağ gibi yığılırdı. Şimdilerde o koliler görünmez oldu. Çok azaldı. Bunun sebebi ekonomik sıkıntılardan kaynaklanıyor olabilir tabi ki. İdarecilerimiz ekonomi çok iyidir diyorlar ama tam tersi alım gücü bayağı düşmüş. Emeklilerin durumu zaten anlatılır gibi değil. Aldıkları maaşlar sadece kiraya yetmemektedir. Belli ki ekonomide bazı şeyler ters gitmekte, yaklaşan dış borcun faiz ödemeleri tedirgin etmekte ve seçimden sonra büyük sıkıntılar olacağı herkes tarafından dile getirilmekte lakin o konuya hiç girmeyelim. Konumuz ekonomi değil çünkü.
Ramazan ayı sabır ayıdır. Yolsuzluklara, adaletsizliğe, torpillere, kapasitesiz idarecilere sabır ayı mı yoksa nimetlere sabır ayı mıdır? Saray gibi evlerde oturarak bolluk içindeki sofralarımızda aç kalmış garibanlara, her şeyini yitirmiş çadırlarda soğuklarda yokluk içindeki insanlara sabır tavsiye ederek vicdan eksikliğine yakalandığımız için mi dualarımız kabul olmuyor acaba? Duaların kabul olduğu bin aydan hayırlı Kadir Gecesi’ni içinde barındıran ramazanda acaba neden milyarlarca Müslüman el açıp sabahlara kadar dua etmekte ve dualar karşılıksız kalmakta. Müslümanlar ezilmeye devam etmekte, başlarına bombalar yağmaya devam etmekte, iç huzursuzluklar, kavgalar savaşlarla birbirini düşman görmeye devam etmekteler. Allah bir, Peygamber bir ve kitap bir lakin Müslümanlar bin değil yüzbinlerce fırkaya bölünmüş bütün gücünü iç kavgalarda tüketmekte. Rabbimiz indirilen Kur’an’a uyun, onu bırakıp başka dostlar peşinde koşmayın diyor. Kimseye faydası olmayan sahte ulemanın, sahte şeyhlerin peşinden yüzyıllardır gittiğimiz için bu sıkıntılar bitmiyor, birlik olamıyoruz gibi geliyor bana dostlar. Ya siz ne dersiniz?