Hangimize bu dünyaya gelirken kadın mı doğmak istersin, erkek mi doğmak istersin veya hangi ülkede doğmak istersin diye sorulmuştur. Hiçbirimize sorulmamıştır değil mi? Bu iş bir yarış meselesi yani. Diğer milyonlarca sperm kardeşimizi sollayarak en hızlı olduğumuz için dünyaya gelme hakkı kazanmış olduk. Burada biraz felsefe yapsak acaba bu yarışta geride bırakmış olduğumuz sperm kardeşimizin hayata gelme şansını elinden alarak onu bir manada hayattan kopardığımızı yani öldürdüğümüzü birileri iddia etse biraz da haklı sayılmaz mı? Hiç düşündük mü?
Elimizde olmayan sebeplerle erkek olarak doğdunuz için kadını toplumda ikinci sınıf görerek aşağılama hakkına sahip olabilir miyiz? Nedendir kadına bu kadar düşmanlık? Kara çarşaflara sarmak, eve hapsetmek, namahrem diyerek kimseyle görüştürmemeye çabalamak. Bunu da din kisvesi altında yaparak meşruluk kazandırmaya çalışmak yaşadığımız uzay çağında insanlığa akıl ve mantığa sığar mı? Bu mantıktaki toplumların refah ve gelişmişlik seviyesinin diplerde olduğunu görmüyor muyuz? Bu toplumlarda kadın bir eşya kadar bile değersiz görüldüğü ve kız çocuklarının okutulmadığı için medeniyetten geri kaldıkları görünen bir gerçek.
“Cehennem halkının çoğunluğunu kadınlar gördüm” demiş peygamber. Kaynak Buhari hadis kitabı… “Kadınların aklı ve dini noksandır” demiş peygamber, onun kaynağı da Buhari’nin hadis kitabı. Peki önce Buhari’nin hadis kitabına bakalım. Buhari peygamberin vefatından 250 yıl sonra hadisleri toplamış yani hadislerin sağlamlığı zaten sorun ve Buhari hadisleri toparlayıp kitap haline getirmeden de vefat etmiş. Kitabı onun vefatından 800 sene sonra Osmanlı döneminde basılmış. Yani o arada 800 sene geçmiş ve Buhari’nin el yazmalarının orijinali ortada yokken bu hadislerin sağlam olduğunu kabullenmek zaten akıl ve mantığa zıtken bu kadın düşmanı hadisi doğru kabullenmek peygamberi de kadın düşmanı ithamına maruz bırakır, bu dahada vahim. Ondan da vahimi Allah’ın El Adil ismine iftira olmuyor mu?
Kadın gerçekten akıl ve dini noksan yaratılmış ise asıl suç onu yaratanda olmuyor mu? Hikmetle hükmeden, çok adaletli, bütün incelikleri bilen, affı bol, ihsanı bol, tövbeleri kabul eden, kullarını en fazla seven, hakkı ortaya çıkaran, günahları affetmeyi seven, çok merhametli olan Allah; kadını aklı noksan ve dini noksan yaratıyor ve cehennem ehlinin çoğunluğunu onlardan oluşturuyor. Böyle bir şey akıl hastalığı değil midir? “Hazreti İsa Allah’ın oğludur” tezi nasıl kabul edilemez ise bu tez de ondan daha masum değildir. Onun kadar akıl dışıdır.
Olayın diğer bir yüzü de tarihteki bu dini dar kesim tarafından süregelen kadının ikinci sınıf insan sayılması vesilesi ile kadın yaparsa or**pu erkek yaparsa çapkınlık meselesi. Yani kadın namus cinayetleri. Erkek iyi bir şey yapmış, kadın kötü bir şey yapmış olduğu için kadın ölmeli namus temizlenmeli çarpıklığı. Toplumda yaygın bir hastalık ve her yıl binlerce mağduru oluyor. Her türlü tedbire rağmen kadın cinayetleri azalmıyor. Bu da gelişmiş ülke olamamamızın önünde bir başka engel. Herkes istediği gibi inanabilir ve inancını da ifade edebilir ama hiç kimse bir başka bireyi ister kadın ister erkek olsun kendi gibi düşünmek zorunda bırakamaz. Bundan dolayı da kınayamaz. Sağlıklı toplum böyle olur. Sağlıklı toplum olmak ümidiyle.
Genelde "örnekleme ve ifade güzel. Biraz imla hatası var. "da" ayrı yazılmalıydı...Bilimsel örnekler verilebilirdi. "Ana,eş,kız,bacı " gibi kutsallar olmazsa, insanlık ve nesiller olmazdı!" gibi...."Kadınî bir meta gören ve araçmış gibi değer biçmek! İslam da değil de "Siyonist ve kapitalist sistemlerde olduğu anlatılabilirdi!" Yine de çok güzel...sade ve anlaşılır bir dille yazılmış. Kutluyorum. Selam ve sevgiler.. RUHAN İSKENDER/ TRABZON