Demokrasi bayramı tabir edilen seçimleri artık geride bıraktık. Ülkemiz demokratik hakkını kullanmak için sandığa gitme oranı olarak dünya ortalamasının üzerinde, yüksek katılım sağlayarak iyi bir sınav verdi. Olaysız, sorunsuz sayılabilecek ortamda bir seçim oldu. Seçmen görevini yapmış oldu. Sıra seçilenlerde.
Beklentilerimizin hangisinden başlayalım? Bence ekonomiden daha öncelikli olan eğitim konusunda ciddi atılımlar şart. Ülkemizde “Kana kırmızı rengini veren nedir?” sorusuna vişne, domates ve karpuz cevabı veren bir toplum yetiştiren eğitim sisteminden artık kurtulmalıyız. Dünyada en cahil ülkeler sıralamasında 9. sıraya yükselmemiz alarm kabul edilmeli değil mi?
Ekonomiden memnun olan var mı? Et pahalı mı ucuz mu? Bal alabiliyor muyuz? Hakiki tereyağı, hakiki zeytinyağı çok mu pahalı? Onun yerine ucuz, Ayçiçeği yağları alarak sağlığımızı bozmuyor muyuz? Evimize elimiz dolu muz, nar, karpuz, kiraz gibi meyveleri getirebiliyor muyuz? Ya doğalgaz, mazot, elektrik faturaları, elimizi yakıyor mu? Bunun artık çaresi bulunabildi mi? Karadeniz’de bulunan doğalgaz, Gabar’da bulunan petrol cebimize ekonomik olarak yansıyacak mı acaba? İyimser miyiz? Ülkemize turist olarak gelip en pahalı restoranlarda, en iyi yemekleri yiyen ve en pahalı otellerde kalan Arap turistlerden neyimiz eksik ülke olarak? Onlarda petrol var ise bizde de var ve tor, bor, helyum, altın, gibi daha pek çok kıymetli madenlere de sahibiz. Artık bizde refah seviyesi yüksek ülkeler sınıfına geçmeyi beklememiz normal değil mi?
Emekliler olarak enflasyona artık ezdirilmekten kurtulmak hakkımız değil mi? Emeklinin alım gücü artması, yurt dışında bir tatile gidebilmesi hayal olmaktan çıkmalı değil mi? Gençlerimiz rahatlıkla iş bulabilmeli değil mi? Ailece hafta sonu bir tiyatroya, bir sinemaya bilet pahalı diye gidememek sorun değil mi?
Dünyada demokrasi endeksinde burası Uganda değil diye alay ettiğimiz Uganda’dan bile geri olmamız kabul edilebilir mi? Adaletsizlikte dünyanın en geri ülkeleri arasında olmamız kabul edilebilir mi?
Artık sağ, sol gibi manasız kavgalara, mezhep çatışmalarına dur deme vakti gelmedi mi? Bu işler ne zaman düzelecek beklentilerimiz gayet normal değil mi? Çok şey mi bekliyoruz? Bence bu kadar beklenti hakkımızdır. Ülke kalkınsın, refah seviyesi artsın, yüzler gülsün kim istemez ki?